Hastalarımız kliniğimize 0545 125 20 20 no’lu telefonumuzu direk arayarak ya da bu numaraya bağlı WhatsApp hattımızı kullanarak ulaşır ve tüm sorunlarını hasta koordinatörümüze anlatabilirler. Sorunlarının bizimle ilgili olduğu değerlendirilen hastalarımıza en yakın tarih ve saate randevu planlanarak ilk görüşme / muayene gerçekleştirilir. Muayeneye gelmeden önce hastalarımızdan hastalıkları ile ilgili tüm belgeleri (epikrizler, muayene formları, görüntüler, tetkik sonuçları vb.) getirmeleri istenir.
Şehir dışında veya yurt dışında yaşama gibi özel durumlarda telefon ile görüşülerek yönlendirmeler gerçekleştirilebilmektedir. Yapılan bu değerlendirmenin bir ön bilgilendirme olduğu unutulmamalıdır. Hastalığın tanısının doğru bir biçimde konulması ve tedavi sürecinin en doğru şekilde yürütülebilmesi için mutlaka fiziki muayene yapılmalıdır.
Ön değerlendirmeleri yapılarak hastalıklarının bizimle ilgili olduğu düşünülen hastalarımız poliklinik muayenesi için kliniğimize davet edilir. Muayeneye gelen tüm hastalarımızın hasta mahremiyetine azami özen gösterilerek poliklinik muayeneleri gerçekleştirilir.
Tanının konması sonrasında hasta ve varsa yakınları tedavi süreçleri ile ilgili detaylı bir biçimde bilgilendirilir. Hastalığın tedavi basamakları anlatılır. Tedavi sürecinde karşılaşılabilecek zorluklar ve dikkat edilmesi gerekenler anlatılır.
Ameliyat gerekli ise yapılacak ameliyatın detayları hakkında hastanın anlayabileceği şekilde detaylı bilgilendirme yapılır. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde dikkat edilmesi gerekenler, tedavi sürecinde hastayı nelerin beklediği ve tedavi sonunda hastanın ne gibi kazanımları olacağı detaylı olarak poliklinik muayenesinde anlatılır.
Rahatsızlığı nedeniyle hekime başvuran hastalara, ameliyat önerildiğinde akıllara gelen ilk soru belki de "Gerçekten ameliyatlık mıyım?" sorusudur. Sonrasında da "Ameliyatsız iyileşemez miyim?" sorusu gelir. Bizlere ulaşan birçok hasta bu soruların cevabını aramaktadır. Kliniğimizde tüm hastalıklara literatür verilerine dayanarak hazırlanmış güncel kılavuzların ışığında hizmet sunulmaktadır.
Hastalarımıza faydasının olmayacağı düşünülen hiçbir ameliyat önerilmemektedir. Kolorektal hastalıkların büyük bölümünün doğru beslenme ve tuvalet alışkanlıklarının düzeltilmesiyle ameliyatsız düzelebileceği düşünülecek olursa bu durum son derece önem arz etmektedir. Ameliyat gerekli ise de uygulanması gereken en doğru ameliyat yöntemi detayları ile anlatılmaktadır.
Hastalarımızın ameliyat süreçleri öncelikli detaylı öykü ve fizik muayene ile başlar. Klinikte muayene edilen ve tetkikleri değerlendirilen hastalar ameliyatlık bir durum söz konusu ise detaylı olarak bilgilendirilir.
Ameliyat öncesi süreç anestezi hazırlık süreci, sigorta onaylarının alınması ve ameliyat günü belirlenmesi yatan hasta koordinatörümüz tarafından organize edilir. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken hususlar hastaya anlatılır ve eğitim verilir.
Hastalarımız ameliyattan sonra hastaneden taburcu olup eve gittiklerinde bazı durumlarda hekime ulaşmak isteyebilirler. Tarafımızca ameliyat edilen hastalara taburcu olurken mutlaka ekibimizin iletişim bilgileri verilir. Hastanın tedavi sürecinin evde de devam ettiğinin bilincinde olarak hastanın bizlere ulaşabilmesini en kolay hale getirilir. Ameliyat sonrası iyileşme süreçlerinin yakın takip edilebilmesi için hastalarımız belirli periyotlarda kontrole çağrılırlar. Hastalarımıza bu süreçte de dikkat etmesi gerekenler detaylı şekilde anlatılır.
Ağrı Yönetimi
Ameliyat sonrası hastaneden ayrılma sürecinde tüm öneriler dikkatlice dinlenmeli ve verilen reçetenin uygulama şekli konusunda titiz davranılmalıdır. Düşünülenin aksine anal fistül ve fissür gibi rahatsızlıkların ameliyat sonrası dönemlerinde ağrı hemen hemen hiç olmamaktadır.
Ameliyat Sonrası Dışkılama
Hastalarımızın en büyük korkusu olan ameliyat sonrası ilk dışkılama eğer doğru bir yönetim yapılabilirse sorunsuz gerçekleştirilebilir. Öncelikle hastalarımızın asla korkmadan gereken tedbirleri alarak dışkılaması ertelenmesi durumunda gaitanın taşlaşmasını engelleyeceği için son derece önem arz etmektedir.
Diyet
Hastalarımızın posadan zengin diyet ile beslenmesi çok önemlidir. Bu beslenme şekli hem ameliyatsız tedavilerin başarısı artmakta hem de ameliyat sonrası olası ağrı şikayetleri minimize edilmektedir.
Çözünür posa; kurubaklagiller, pektin, yulaf, birçok sebze ve meyvede bulunur.
Çözünmez posa; buğday ve mısır kepeği, lignin, selüloz ve hemiselülozun yapısında yer alır.
Besinlerde çözünür ve çözünmez posa farklı oranlarda bulunur. Yapılan araştırmalarda her iki posa türünün bir arada bulunmasının hastalıklarda tek başına olduklarından daha etkili olduğu bulunmuştur.
*Sıklıkla tüketilen tahıl, sebze ve meyvelerin porsiyonları sadece 1-3 g diyet posası içermektedir. Kurubaklagiller ve yüksek posalı tahıl ürünleri daha fazla diyet posası içermesine rağmen sıklıkla tüketilmemektedir. Dört temel besin grubundan uygun seçim yapıldığında hem günlük diyet posası gereksinimleri hem de besin ögeleri gereksinimleri karşılanabilmektedir.
*Besin satın alırken posa içeriği hakkında, besinlerin etiketleri okunmalı ve posa içeriği yüksek olanlar tercih edilmelidir. Satın alınan besinin etiketinde posa miktarı belirtilmişse ve 5 g’dan daha fazla posa içeriyorsa bu besin yüksek posalı besin olarak değerlendirilebilir.
Diyette Posa Miktarını Artırmak İçin Neler Yapılmalı?
İstanbul’da Ataşehir Medicalpark ve Ataşehir Memorial anlaşmalı hastanelerimizdir. Özel Sağlık Sigortaları (ÖSS) ile anlaşmalarımız bulunmaktadır.
Telefon / WhatsApp: 0545 125 20 20
Prof. Dr. İlker Sücüllü Muayenehanesi: Brandium Residence, Dereboyu Caddesi R5 Blok Daire:32 Ataşehir / İstanbul
Prof. Dr. İlker Sücüllü Sosyal Medya Hesapları:
Prof. Dr. İlker Sücüllü mobil uygulamasını güncellendi, hemen indirin!
Site içeriğinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.
Telif Hakkı © 2024 Prof. Dr. İlker Sücüllü. Tüm hakları saklıdır. | Powered by MMA.
Son Güncellenme Tarihi: 17-01-2025 20:08:10